Tavşanlarda Mantar Hastalığı

Izgaralı kafes kullanılmayan alanlardaki tavşanlarda daha sık görülmektedir. Tavşandan tavşana, diğer hayvanlara ve insanlara bulaşır. Stres ve kötü bakım koşulları, ilgisizlik ve tavşanın uzun tüylü olması ana nedenlerdir. Semptomlar tipiktir. Özellikle ön ve arka ayaklarda tüy dökülmesi, kabuklanma ve beyaz kabuklu kireç alanları, aynı şekilde kulak kenarları, göz çevresi ve burun-çene civarı kireçli kabuklar halindedir. Tedavi için ortam çamaşır suyuyla yıkanır…tavşan ise 3 güne bir toplam 5 kez mantar şampuanıyla yıkanır. Her yıkamada kabuklar yumuşatılıp kaldırılır. Yıkama sonrası kabuklu ve tüy dökülmüş bölgelere keratolitik etkili salisilat ve fungal pomat (pomat elosalik-pomat tricobor) iyice yedirilerek sürülür. Tavşanın, sürülen pomatları yalaması bir sorun teşkil etmez. Bu yapılan tedavi mantar enfestasyonunun tavşanda yayılmasına ve diğer canlılara bulaşmasına engel olur…yani yıkama ile tüylerdeki artrosporlar öldürülüyor, pomat sürülerek ise kabuk içine ve kabuk altına saklanan mantarlar yok ediliyor…fakat dıştan uygulanan bu yöntemler derideki kan dolaşımıyla %100 irtibat halinde olmadığından reenfestasyon (tedaviye rağmen geçmeyen veya önce düzelip sonra yeniden başlayan hastalık) meydana geliyor. Bu yüzden dıştan uyguladığımız mantarı kurutma yöntemini, içerden de uygulamamız gerekiyor. Bunun için 6-8 mg dozunda flukonazol etken maddeli ilacı suda eriterek enjektörle ağızdan içirmemiz gerekiyor. İlk uygulamadan 3 gün sonra tekrarı ardından 1’er hafta arayla 2-3 kez daha uygulamak yeterli olur. İlk uygulamadan 1 hafta sonra düzelme başlar. En son kullanılan ilaçtan 15 gün sonra mantar aşısı yapılmalı ve tavşanımızın mantara karşı bağışıklık kazanması sağlanmalıdır.Son zamanlarda yeni bir tedavi yöntemi olarak önce bağışıklığı düşük olanlarda immunmodülatör kullanılıp ardından da biyolojik mücadele kapsamında solüsyon şeklinde uygulanan mantarları yiyerek çoğalan ortamda mantar kalmadığında kendiside yok olan mantar paraziti keşfedilmiştir.