Papağan ve muhabbet kuşlarında çok sık görülen bir problemdir. Genelde kursak diye tabir edilen bölgede oluşan aşırı sıvı ve gaz birikimi söz konusudur. Aşırı basınçtan dolayı solunum problemi ve akabinde bazen yemli bazen de kötü kokulu salya şeklinde kusma meydana gelir. Sürekli olarak ağzını açıp kapatma ve gaga gıcırdatma durumu vardır. Bazı vakalarda salyalar kafa tüylerine bulaşır ve yapışır. Dışkıda bazen sindirilmemiş yem bulunur.

Kuşumuz beslenemediği için sürekli aç vaziyettedir. Bu nedenle sürekli zayıflamaya devam eder. Bu durumda en yakın Veteriner kliniğine götürülmelidir. Mutlaka salya ve dışkıdan alınan numuneler mikroskopla incelenmeli, etken saptanmalı ve tedaviye başlanmalıdır. Mikroskobik muayenede, halk arasında Kuruma Hastalığı olarak biline Megabakterler, bazen de Dizanteri etkeni olarak bilinen protozoonlar ya da bakteriyel enfeksiyonlar görülmektedir.

Kuruma hastalığı (Megabakteriozis) saptanan kuşlarda kursak yıkama işlemi ve uygun ilaçların kursak içi verilmesi gerekmektedir. Tedavi bazen uzun sürmekte ve bazen de gecikmiş vakalarda başarısız olmaktadır. Erken teşhis ve tedavi, başarı şansını yükseltmektedir.

Kuruma hastalığı etkeni bezsel mide ve taşlık mide arası boyun bölgesindeki seröz mukozaya yerleşir. Midede ülserli kanamalara neden olur. Sindirime engel olur. Kanamadan dolayı dışkı siyahlaşır. Sindirilemeyen yemlerden dolayı yemleri dışkıda görmek mümkündür. Yemden yararlanamayan kuşumuz enerji ihtiyacı için kendi kaslarını yakacaktır. Akabinde göğüs kasları incelip erimeye başlar. Göğüs kemiği ortaya çıkar. Bu sebeple de halk arasında Kuruma hastalığı da denilmiştir.

Tedavide bilinmesi gereken en önemli unsurlar; kuşumuzun bireysel direnci, tedaviye ne kadar erken başlandığı, mikrobun vücutta yarattığı ülseratif iç yaraların kalıcı olup olmayacağı vb. unsurlar belirleyici olmaktadır.

Kliniğimizde; minik dostlarımıza tecrübeli yaklaşımlarla bu hastalığa karşı uygun tedavi prosedürleri belirlenmektedir.